15 Temmuz 2016 tarihli darbe girişimi sonrasında, 3 ay bile sürmeden kaldırılacağı beyan edilen OHAL, ilk 3 ayı dolduktan sonra, 7 sefer daha uzatılarak toplamda iki yıl sürdü. Bu süreçte 36 adet Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) yayınlandı. Bu KHKlar ve devamında yürürlüğe konulan uygulamalar, gelinen aşamada, hukuka aykırı muameleleri sıradanlaştıran ve meşrulaştıran, yurttaşların temel hak ve hürriyetlerini kalıcı bir şekilde yok eden bir mekanizma haline gelmiştir.
OHAL ve KHKlar ile;
130.000 kişiden fazla kişi devlet kurum ve kuruluşlarındaki görevlerinden ihraç edildi, 2.761 Kurum ve Kuruluş, 179 Medya Kuruluşu kapatıldı, 99 Belediyeye kayyum atandı, 230.000 den fazla pasaport iptal edildi, yaklaşık 600.000 kişi soruşturma geçirdi, 6.000 den fazla akademisyen ihraç edildi, 511.000 kişi gözaltına alındı. Yaklaşık 70.000 kişi tutuklandı, içlerinde savcı, kaymakam, doçent, emniyet müdürü, yarbay, öğretmen, mühendis gibi meslek gruplarından olan 70 den fazla OHAL ve KHK bağlantılı İntihar ve Şüpheli Ölüm gerçekleşti, 200 den fazla gazeteci tutuklandı.
Tüm hukuksuz işlemlere KHKlar dayanak gösterilmektedir. İnsanlar “KHKlı” olarak etiketlenerek, itaatin güvenli gölgesinin konforu tercih edenler tarafından ötekileştirilmekte veya görmezden gelinmekteler. İktidarın “onlara su bile yok, ağaç kökü yesinler” beyanlarından ve gerekçesiz yaptırımlardan korkan toplum KHK lı insanlar ile iletişim kurmaktan, işverenler ise kendilerine iş vermekten çekinmektedir. Birçok KHK lı işsiz ve yoksulluk sınırında, sosyal olarak dışlanmış olarak yaşamını sürdürmeye devam etmektedir.
KHK lı insanların pasaportları iptal edilmiş ve yurt dışına çıkışları engellenilmektedir. Hastalar dahi tedavi için bile olsa yurt dışına çıkamamaktadırlar. Hasta, yaşlı, hamile, engelli ve bebekli anneler hapishane de yaşam mücadelesi vermektedir. Bütün bu hak mahrumiyetleri için hiçbir yargı hükmü beklenilmemiştir.
İşte bütün bu ve benzeri “insan ve hakları“ (“Human and Rights”) sorunlarını açığa çıkararak, sosyal bilinci arttırmak ve insanlık/toplum hafızasına kaydetmek için, KHK TV çalışmalarını Prof. Dr. Haluk Savaş (professor, psychiatrist) önderliğinde Ağustos 2019 tarihinden beri sürdürmektedir.
Dünya genelindeki bir çok rapor ve araştırmaya göre dünya genelinde en fazla tutuklu gazeteciye sahip ülkeler arasında son yıllarda her seferinde ilk 3 te yer alan Türkiye’de bağımsız gazetecilik ve haber yapma olanağının neredeyse imkansız hale gelmiş olduğu bu süreçte KHK TV çok önemli bir misyon ve vizyonla kurulmuştur.
- KHK TV hiç bir zümreye, gruba, kuruma bağlantısı olmayan, sosyal medya araçlarını kullanarak yayın yapan tamamen bağımsız bir yayın kurumudur. KHK TV, kendisi de bir KHKlı olan Prof. Dr. Haluk Savaş’ın (gönüllü) Genel Yayın Yönetmenliğinde, tamamına yakını KHK’lı ve gönüllü olan yayın kurulu üyeleri ve muhabirler ile görev yapmaktadır.
- KHK TV vicdan, hak, hukuk ve adalet mücadelesi vermektedir. Öncelik KHKlarla hakları gasp edilmiş kişiler olmak üzere tüm mağdur ve mazlumların yanındadır.
- KHK TV, topluma yayılmış olan korku atmosferini yok etmek ve cesaret aşılamayı temel amaç edinmiştir. Bu amaca tercüman ve aracı olan herkese ekranı açıktır.
- KHK TV, İnsan Hakları Beyannamesi’ne yani evrensel hukukun tüm ilkelerine saygılıdır. Bunlara tam anlamıyla uymayı taahhüt eder. Evrensel hukuk ilkelerinin hayata hakim olması için tarif edilen amaçları çerçevesinde mücadele eder.
- KHK TV’nin yayınlarının daha geniş kitlelere ulaşması için fikir ve sanat eserlerini fonlama sistemi olan PATREON ve KREOSUS üzerinden bağış almaktadır.
- KHK TV’ye
yapılacak maddi bağışlar,
-Kanalın teknik altyapısının geliştirilmesi
-Gerektiğinde profesyonel anlamda “satın alınabilecek tüm hizmetler” için
-KHK mağdurlarının haber ve belgesel çalışmalarında kaynak olmak üzere kullanılabilecektir.
Ulaşmamız gereken binlerce KHK lı ve hak mağduru bulunmaktadır!