Son günlerde dünyanın gündemi olan coronavirüs (COVID-19) ortalığı kasıp kavuruyor. Türkiye’de ve dünyada sayıları hızla artan corona virüs vakalarının önü alınamazken, KHK Televizyonu ekibi, siz değerli okurlarımız için kendisi de bir KHK’lı olan Genetik bilimci, Corona virüs üzerine doktora yapmış, Doç. Dr. Mustafa Ulaşlı ile çarpıcı bir röportaj gerçekleştirdi.

İşte röportajdaki çarpıcı açıklamalardan bazı bölümler:

Corona virüsü yeni mi çıktı, nedir bu COVID19, biraz bahseder misiniz?

“Herkeste şöyle bir algı var corona virüs sanki önceden hiç yoktu. Çin’deki bu COVID 19 olarak adlandırılan virüs salgını yeni başladı. Hatta insanlar bunu spekülatif boyutlara taşıyarak, acaba biyolojik silah mı? Gibi bir algının içerisine girdiler. Corona virüsü ilk olarak 1965 yılında tanımlanmış olan virüstür. Hayatımızda aslında var olan virüsler.

Biz işin daha başlangıç aşamasındayız gibi görünüyor.  İlk olarak 2002 yılında Sars Corona virüsü olarak karşımıza çıktı. Yine Çin’de yarasalardan insanlara geçerek insanları enfekte ettiler. O zaman da pandemi oluşturdu, sonrasında kaynağı yine yarasalar olan Mers Corona virüsü olarak karşımıza çıktı.

Formasyonunuz hakkında (lisans-Y.lisan-Doktora vs.) bilgi alabilir miyiz?

2002 -2005 yılları arasında Amerika’nın en prestijli üniversitelerinden olan Princeton Üniversitesinde, Moleküler Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalında araştırma görevlisi olarak akademik hayatıma başladım. Sonra Hollanda’nın en prestijli üniversitelerinden, Hollanda Groningen Üniversitesi  ,Tıbbi Biyoloji ve Genetik Anabilim Dalında doktoraya başladım. 2011’de doktora mı aldım, doktora boyunca coronavirüs üzerinde çalıştım. Coronavirüs hücreyi nasıl enfekte ediyor, hücre içine nasıl giriyor, hücredeki hangi mekanizmaları kullanıyor, daha sonra hücre dışına nasıl çıkıyor, bu konular üzerinde yoğunlaştım. Bu virüse karşı bir strateji geliştireceksek bunları bilmemiz gerekiyor. Doktora mı aldıktan sonra, 2011 yılında Gaziantep Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalında, Yrd. Doç.  olarak göreve başladım. 2015 yılında Tıbbi Genetik Doçentliği aldım. 1 Eylül 2016’da 672 sayılı KHK ile ihraç edildim. 2017 Nisan ayında, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkımda takipsizlik kararı verildi ve 4 yıldır görevime dönmek için hukuki mücadele veriyorum.

İhraç olduktan sonra geçen 4 yıl içerisinde sizin gibi önemli bir bilim insanı geçimini nasıl temin etti?

Bolca İngilizce çeviriler yaptım, bazı yurt dışı firmalarına danışmanlık yaptım. Bu şekilde hayatımı devam ettirdim.

Virüs hayatı daha ne kadar durdurmaya devam edecek?

Bu toplumun duyarlılığına bağlı her birey kendi sorumluluğunu üzerine alırsa, virüs hayatımızdan çok hızlı bir şekilde gidebilir. Bu ne demektir? Ben eğer enfekte olduysam, bu virüsü başkasına bulaştırmayayım, kendimi izole edeyim, belli bir süre dışarı çıkmayayım ve diğer insanlar enfekte olmasın düşüncesine sahip olmaktır.

Virüs hangi yaş gruplarını, nasıl etkiliyor?

Bu virüs, genç yaştakileri çok etkilemeyebilir, ama risk grubundaki insanlara bulaşırsa enfekte olan kişi için hayati tehlike arz edecektir. Aksi şekilde insanlar sorumsuz davranırsa, bana bir şey olmaz algısı ile hareket ederse, virüs hayatımızı bir süre daha meşgul edecek gibi görünüyor.

Virüs çocuklarda, özellikle 12 yaş altındaki çocuklarda ishal gibi görülür. Muhakkak enfeksiyon semptomları ortaya çıkacaktır. Bu yaş grubunda ölümcül olma ihtimali biraz düşük olsa da, eğer kronik hastalıklar, kanser gibi hastalıklar varsa bu yaş grubu için de hayati risk durumu taşıyacaktır. Hem sars vakalarındaki ölümlere hem de Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) raporlarına baktığımızda diğer yaş gruplarını da etkiliyor. Genç yaş grubunu da etkiliyor, fakat ölümcül gözükmüyor. Daha ziyade 65 yaş üstünde özellikle de birden fazla kronik hastalığı olanlarda etkili görünüyor. Kısacası bu virüs bağışıklık sistemi gücüne bağlı olarak tüm bireyleri etkiliyor.

Coronavirüs ile ilgili geçmişteki çalışmalarınız nelerdir?

Coronavirüs ile ilgili iki tane TÜBİTAK projesi verdim ikisi de reddedildi. Vermiş olduğum projeler matematik projesiymiş gibi algılanıp bana ret gerekçesi gönderildi çok komikti. O zamanın sağlık birimlerinin başındaki akademisyen hocamızı aradım ve böyle bir hata var dedim. Şu anda düzeltemeyiz dediler. Bu şekilde projem reddedilmişti. O imkânlar verilseydi bu konudaki araştırmalara hala devam edecektim.

Hollanda’da beraber çalıştığım kişilerle hala diyaloğum devam ediyor üniversiteden ihraç olmama rağmen 2019 yılında coronavirüs konusunda bir makalem yayınlandı, dünyanın en prestijli dergilerinden birisiydi.

Üniversitelerden uzaklaştırıldık, ama bilimden kopmadık, çünkü bilim adamı olmak hayat tarzınızı belirliyor, bu sizin artık ruhunuza, davranışlarınıza nüfuz ediyor. Öğrencilerinize, çalışmalarınıza emek veriyorsunuz, bilimsel olarak tam verimli olduğunuz bir şeyleri üreteceğinizi düşündüğünüz dönemde ihraç olmak hem ülke hem insanlık adına kayıp geliyor.

Üniversiteden ihraç edildiğiniz de aileniz nasıl karşıladı?

İhraç edilmem, 88 yaşındaki anneme çok acı geldi! Çocuklarıma çok ağır geldi. Biz dokuz kardeşiz en küçüğü benim, ailede tek okuyan kişi benim. Hatta köyümde okuyup akademisyen olan 2 kişiden birisiyim. Annemin o zaman bana dediği şey çok ilginçti ve yüreğime çok dokundu. Bana dedi ki: “Oğlum ben seni öpüp koklayamadım, hep gurbet gurbet gezdin. Bir yere geldin tuttular seni kapının önüne koydular!

Sosyal Medyada bir Twit attınız, nedeni ve sonrasında olanlar?

Virüs ile ilgili vakalar Türkiye’de görülmeye başlayınca Sağlık Bakanlığı’nın oluşturduğu bilim kurulundaki üyelerden birisine mail attım. Mailimde coronavirüs konusunda doktora yaptığımı ve ülkem adına katkı sağlayabileceği mi belirttim; fakat kale alınmadı.

İşte Mustafa Bey’i Türkiye’ye tanıtan o meşhur Twit…

Daha sonra kendisi de KHK’lı olan milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Twitter da rt yapınca, olay Türkiye’nin gündemine taşındı.

Neden O Twiti Attım?

İnsanlık adına bir şeyler yapmak istiyorsunuz, sesinizi kimse duymuyor, bu insana çok ağır geliyor. Bunu maddi bir menfaat beklentisi içinde yapmadım, kamuda beni bir makama getirsinler diye de yapmadım. Sadece insanlık görevi olarak, sorumlu bir vatandaş olarak, yarın öbür gün “sen bu konuda doktora yapmışsın, kendini gizledin, sorumluluk sana aitti” demesinler diye yaptım. Tüm insanlığı tehdit eden bir virüs var. Herkesi, ailemi, sevdiklerimi de etkileyebilir. Sorumlu bir vatandaş olarak üzerime düşeni yapmak için o twiti attım.

Virüsle ilgili son olarak neler söylemek istersiniz, 3 hafta sonra ne olacak?

 Virüsle ilgili olarak şunu söyleyebilirim insanlar duyarlı olsunlar. İnsanların sağlığını her şeyden önce diğer Hemen ondan sonra tehdit etme noktasında kendi önlemlerini alsınlar insanların sağlığını tehdit edecek boyutta önlemlerini alsınlar evlerinde kalsınlar bir an önce toplum olarak bir an önce normalleşmeye döneriz.

Enfekte olduğunuz sürecin içerisinde halen virüsü yayabiliyorsunuz. Yani semptomlar ortaya çıkmadan da virüsü yayabiliyorsunuz. Evde kaldığınız sürece sadece yayılımı azaltırsınız, işin esprisi bu. Diğer türlü virüs yaymaya başlarsınız ve toplum sağlığını tehlikeye atarsınız.

3 hafta sonra ne olacak… En azından yayılımı azalacak, hasta olanlar hemen hastaneye sevk edilecek, orada tedavileri başlanacak, hasta olmayanlarda evlerinden çıkmayacak!

Hasta olanları ayıklacağız,  hasta olmayanları dışarıya salacağız. Böyle bir strateji diyelim.

Şu an size  göreviniz teklif edilse tekrar çalışmak ister misiniz

2018 yılında Hollanda’daki çalıştığım ekipten iş teklifi aldım. Pasaport verilmediği için gidemedim. Şu anda farklı ülkelerden iş teklifi var, hala değerlendirmedim. Amerika’daki Prof. hocam burada kal, sana Green Card alalım dedi, kabul etmedim. Hollanda’da 4 sene resmi olarak devlet memurluğu kadrosunda çalıştım, bir yıl daha kalsaydım Hollanda vatandaşlığı alabilirdim. Kabul etmedim; çünkü Türkiye pasaportunu bırakmam gerekiyordu. Doğduğum ülkenin pasaportunu bırakıp yaşadığım ülkenin pasaportunu almak ağır geldi!

Şu anda ülkeme hizmet etmek için bekliyorum inşallah bu imkanı tanırlar. Ama bir noktadan sonra da dayanacak hal kalmazsa yurtdışındaki iş imkânlarını da değerlendirebilirim.

Böylece son günlerin en önemli konusu olan Corona virüsü hakkında ilk elden, en doğru bilgileri değerli okuyucularımızın bilgisine sunuyor, Sn. Ulaşlı’ya teşekkürlerimizi gönderiyoruz.

Dilerseniz röportajın tamamını buradan izleyebilirsiniz.