“Bana Ev Hapsi Reva Görenler De Ev Hapsinde

Aile Hekimliği Uzmanı Prof. Dr. Zekeriya Aktürk, şişmanlığın korona salgınından daha büyük pandemi olduğunu kaydetti. Evde zaman geçirilen şu günlerde beslenmeye özel önem verilmesi gerektiğini belirten Aktürk, şişmanlığın beraberinde bir çok hastalığa kapı araladığına dikkat çekti. Zor günlerden geçtiklerini, bütün insanlığın ev hapsinde olduğunu aktaran Prof. Aktürk, “Türkiye’de icad edilen irtibat/iltisak kriterleriyle insanlar hapse atıldı. Ben de terörle yaftalandım ve cezaevinde kaldım. Orada insan ev hapsine özeniyor. Keşke evde ailemle birlikte olsam” diye geçirirdim içimden. İronik bir şekilde şimdi bana ev hapsi reva görenler de ev hapsinde” diye konuştu.

“Şişmanlığa Karşı Dikkatli Olmak Gerek”

Evde kalmanın bazı sorunları da beraberinde getirdiğini aktaran Aktürk, “Bunların arasında önemli bir risk; kilo almak! Hattı zatında, şişmanlık korona salgınından daha büyük bir pandemi. Etrafınıza bakın, insanlar neden ölüyor. Göreceksiniz ki, çoğu ölümün sebebi kalp krizi, beyin felci gibi hastalıklar. Bu hastalıkların baş sebeplerinin arasında şişmanlık geliyor. Hatta şişmanlık birçok kanser çeşidiyle bile ilişkili bulunmuş. Bu nedenle, bir aile hekimi olarak şişmanlık riskine karşı sizleri uyarmak istiyorum” ifadelerini kullandı. Şu dönemlerde beslenmeye daha çok dikkat etmek gerektiğini belirten Aile Hekimi Prof. Zekeriya Aktürk; “Amacım bir diyet önerisinde bulunmak değil. Sizlere diyet yapmanızı önermiyorum; yaşam tarzı değişikliği öneriyorum” dedi.

Beslenme Karnesine Dikkat!

Evde kalınan korona  günlerinde, beslenme karnesi olarak adlandırdığı tavsiyelerde bulunan Aktürk, “Yedikten sonra 5 saat aç kalın. Kendinize bir servis tabağı hazırlayın. Yavaş yiyin. Yediklerinizi yazın. Beden eğitimi yapın” şeklinde konuştu. Tıp ve teknolojinin yeni hastalıklara tanı koyma, laboratuvar testleri, yeni ilaçlar gibi hususlarda gerçekten çok geliştiğini; ancak şişmanlıktan korunmanın yolunun değişmediğini aktaran Aktürk, şu bilgileri verdi: “Hatta bin yıldan da öncesine gidip peygamberimiz Hz. Muhammed’in günde iki kere beslendiği ve yediğinde de az yemeyi tavsiye ettiği rivayet edilmiştir (Tirmizi, 2380). Ben de size yedikten sonra 5 saat aç kalmanızı öneriyorum. Aç kalmak derken, kalori içeren herhangi bir şey yememeyi kastediyorum. Sadece su ve şekersiz çay gibi şeyler tüketebilirsiniz. Yani, beslenme aralarında atıştırma yapmayacaksınız.” Özellikle insülin kullanan hastalar için hipogliseminin önemli bir tehlike olduğunu hatırlatan Aktürk, beslenme ile ilgili şu tavsiyelerde bulundu: “Kendinize bir servis tabağı hazırlayın. Bir öğünde yiyeceklerinizi yemeye başlamadan önce görün ve planlayın. Bir tabak hazırladıktan sonra da o tabaktakiler bittikten sonra masadan başka herhangi bir yiyecek almayın. Planınıza sadık kalın. Yavaş yiyin. Yedikçe kan şekeriniz yükselecek, midenizden beyninize sinyaller gidecek ve doygunluk hissi oluşacak. Acele yerseniz boğazınıza kadar yeseniz bile doyma hissi oluşmayacaktır. Halbuki birkaç lokmadan sonra bir nedenle yemeye ara vermeniz gerektiğinde iştahınızın kaçtığını tecrübe etmişsinizdir. O nedenle ufak lokmalar almalı ve her lokmayı çokça çiğneyip yuttuktan sonra, ağzınıza yeni bir lokma koymalısınız. Ben en az 30 kere çiğnemenizi öneriyorum. Kendim de öyle yapıyorum” dedi.

Günlük Kalori İhtiyacı Hesaplanmalı”

Kişilerin beslenme düzeni oluşana ve besinlerin yaklaşık kalori değerlerini öğrenene kadar yediklerini yazmayı ve kalorilerini hesaplamalarını öneren Prof. Zekeriya Aktürk, bunu her öğünde yapmanız en iyisi olacaktır. Endişe etmeyin; birkaç ay sonra işiniz azalacak ve yazmanız gerekmeyecek. Öncelikle, günlük kalori ihtiyacınızı hesaplamalısınız. İnternette bu amaçla çok web sitesi var. Mesela şuradan hesaplayabilirsiniz: https://gunluk-kalori-ihtiyaci.hesapl…

“Evde Yürüyüş Yapın”

Sağlıklı kalmak için bir kişinin günde 10 bin adım yürümesi gerektiğini aktaran Aktürk, “Herkesin, güvenli bir şekilde yapabileceği bir beden eğitimi, yürüyüştür. Biliyorum, aklınıza “Sokağa çıkma yasağı var, nerede yürüyeceğiz?” sorusu geliyor. Cezaevinde mahpusların yürüyebileceği alan, etrafı duvarlarla çevrili 10 adımlık bir yer. O duvarların arasında her gün 3 saat yürüyordum. 14 aylık tutukluluğum süresinde yaklaşık 5 bin kilometre yol yürüdüğümü hesaplamıştım. Benim evimin salonu oradan daha geniş. Evimde neden yürümeyeyim?” diye konuştu.

“Beslenme Karneniz Pekiyi Olsun”

Bu sıkıntılı günlerde sağlığınız açısından zarar etmeden ve kilo almadan atlatılabileceğine vurgu yapan Aktürk, konuşmasını “Hatta kim bilir, belki hayatınızın geri kalanı için sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemiş olur ve bu krizi de kara dönüştürürsünüz. Beslenme karneniz hep “Pekiyi” olsun” sözleriyle sonlandırdı.

Dilerseniz bu güzel tavsiyelerin tamamını buradan ⤵️⤵️ izleyebilirsiniz.