Çevreci Aktivist Yaşar Gökoğlu ekolojik yıkıma dur denmesi gerektiğini belirterek “Yoksa bugün bir virüs nedeniyle maske ile geziyoruz. yarın sırtımızda oksijen tüpüyle gezebiliriz” uyarısında bulundu. Gökoğlu çok geç olmadan Türkiye de nükleer enerji ve HES’lerden vazgeçmesi gerektiğini kaydetti. Çevreci Aktivist Yaşar Gökoğlu dünyada ve Türkiye yaşanan ekolojik sorunlarla ilgili KHK Tv’den Münir Korkmaz’a konuştu.
Canlı türleri içinde insanın 8 milyar nüfusuyla en baskın tür olduğunu hatırlatan Gökoğlu, “O kadar insan merkezli bakıyoruz olaylara. Bunun bu şekilde gitmeyeceğini dünya anladı. Bunda ekoloji mücadelesinin de etkisi oldu. Siz kömür çıkartmaya devam ederseniz. Yanan gazlar atmosferde birikiyor. bu da sera etkisi oluşturuyor.” Bu da iklimi değiştiriyor” diye konuştu.
“HAYATIMIZ İKLİME BAĞLI”
Hayatımızın iklime bağlı olduğunu, küresel olarak iklimi değiştirmeleri halinde göz göre göre kendimizde öldüreceğimizi aktaran Yaşar Gökoğlu, “Nasrettin Hocanın dediği gibi bindiğimiz dalı keseriz. Dünya iklimini değiştiren etmen, insanın enerjiyi kullanma isteği. Batı, kömür ve nükleeri bırakıyor; bizimkiler ise tam tersi sahip çıkıyor. Nükleer enerjiden dünya, vazgeçmeye başladı. Bu işlerin altında rant var” dedi.
Ülkede alternatif enerji kaynaklarının mevcut olduğunu aktaran Gökoğlu, bu imkanları değerlendirmek gerektiğini belirterek “Batının vazgeçmeye başladığı Nükleer enerjiyi biz güzelim Akkuyu sahillerine kurmak istiyoruz. Bu, çevreyi katletmektir” ifadelerini kullandı. Altın aramak için on binlerce ağacı Kaz dağlarında kesildiğini aktaran Gökoğlu, Ağaçları kesiyoruz. Ülkemizi çoraklaştırıyoruz. Aslında suç işliyorlar. Ancak hukuk işlemiyor. Bunlar insan hayatını tehlikeye atan işler. Bunun failleri mutlaka yargılanmalı.” diye konuştu.
“HES İLE AMAÇLANAN DERELERE KELEPÇE VURMAK”
HES ile amaçlananın da elektrik elde etmek olmadığına dikkat çeken Yaşar Gökoğlu, şunları söyledi: “Amaç o bölgede suya egemenlik kurmak. Bir dere üzerine 15 HES kurulduğu oluyor. Yani kısaca derelere kelepçe vuruluyor. Ekolojik yıkıma mutlaka dur demeliyiz. Duyarlı olmak zorundayız. Bu gezegende hayatı savunanlar olarak bunlara karşı durmak gerekiyor. Yoksa bugün maske ile geziyoruz yarın sırtımızda oksijen tüpüyle gezeriz”
Dilerseniz programın tamamını buradan ⤵️⤵️ izleyebilirsiniz.