2013 yılında Somali’nin Mogadişu Büyükelçiliğe yapılan saldırıda bir arkadaşını şehit veren ve canı pahasına büyükelçiliğe yapılan saldırıyı bertaraf ettikten sonra dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarafından “kahraman” olarak ilan edilen özel harekat polisi Halil Demir, 15 Temmuz sonrası KHK ile ihraç edildikten sonra “terörist denilerek cezaevine gönderildi. Bir süre cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edilen evli ve 4 çocuk babası İhraç polis memuru Demir; geçimini, yaşadığı Hatay’da baklava satarak kazanıyor. Fakir bir ailenin çocuğu olduğunu belirten Halil Demir, “1998 yılında göreve başladığımda acaba bu ülke için şehit olabilir miyim anlayışıyla çalışan bir özel harekâtçıydım. 20 yıl boyunca eşimi ve çocuklarımı işimin görevimin gerisinde tutarak çalıştım” dedi.
ARKADAŞIMIN VÜCUDUNDA ŞARAPNEL PARÇASI VARMI DİYE PARMAĞIMI SOKTUM
2013 yılında Somali Büyükelçiliğine yapılan saldırı döneminde orda olduğunu ifade eden Demir, o günleri şöyle anlattı: “O saldırıda bizde orada görevliydik. Hatta oraya gittiğimin ikinci gününde cereyan etti bu olay. Büyükelçiliğimize yapılan bir saldırı tabi ülkemize yapılan bir saldırıdır. Biz bunu bertaraf ettik; ancak 5 arkadaşımız yaralandı ve bir arkadaşımız da şehit oldu. O gün yaşadıklarımızı anlatırken tekrar yaşıyorum ve hissediyorum. Ben arkadaşımın vücuduna parmağımı soktum şarapnel parçası var mı yok mu diye. Sahra hastanesi denilen bir çadırda imkansızlıklar içinde arkadaşlarımızı tedavi etmek zorunda kaldık” dedi.
KAHRAMANKEN BİR AKŞAMÜSTÜ “TERÖRİST” İLAN EDİLDİK
Devlet yetkililerinin vermiş olduğu plaket ve isimle, kahraman özel harekatçı olduğunu vurgulayan Demir, şunları söyledi: “15 Temmuz sonrası bir akşam vakti kapımızı çaldılar ve bize siz “teröristmişsiniz” dediler. Bu duruma şaşırdık. Biz teröristiz fakat bundan bizim neden haberimiz yok dedik. Bu devlet için canını hiçe sayarak, ailesini ikinci plana atarak görev yapmış olan ben bir akşam kapının çalınması sonucu terörist olan ya da terörist ilan edilmiş olan ben. Bu çelişkiyi anlayamıyorum neden; birkaç gün öncesinde kahramansın deyip plaket veren devletim, birkaç gün sonra sen teröristsin demelerin anlamıyorum. Bizim terörist olmadığımızı bize terörist diyen insanların tamamı bizden çok daha iyi biliyor. Ama şunu söyleyemiyorlar ‘siz neden çok iyisiniz?’
HASTANE, KÜÇÜK KIZIMI BEN HAPİSTE OLDUĞUM İÇİN KABUL ETMEDİ
Kendisinin hapiste olduğu dönemde 3 yaşındaki kızının ateşi çıktığını ve hastaneye götürüldüğünü dile getiren Demir, sözlerine şöyle devam etti: “Ben hapishanedeyken 3 yaşındaki küçük kızımı, eşim hastaneye götürüyor. Hastaneye giderken babasının T.C.’sini soruyorlar. Benim T.C. numaramı girdikten sonra oradaki acil doktorunun ifadesi ‘biz bu hastaya bakamayız. Falanca hastaneyi götürün” diyerek adres göstermiştir. Şimdi Hipokrat denilen bir yemin var. O adamın içinde vicdan yok” ifadelerini kullandı.
EV HANIMI EŞİMİ 18 DAKİKADA TERÖRİST İLAN ETTİLER
Demir, eşinin yargılanmasının 18 dakika sürdüğünü söyleyerek, “Benim eşimi toplam 18 dakikada sen teröristsin deyip tescilleyip gönderdiler. Mahkeme süresi 18 dakika. Korkunç, ilginç, vahim. Ev hanımı ve 18 dakika süren bir duruşma. CMK’dan gelen avukat bile şaşırdı. Fakat eşime de 6 yıl 3 ay ceza verdiler. Ben herkese hakkımı helal ediyorum.” Diyerek sözlerine son verdi.
Dilerseniz röportajın tamamını buradan ⤵️⤵️ izleyebilirsiniz