Gaziantep’te yaşayan Yalçınkaya ailesi, 15 Temmuz darbe girişimiyle hayatları alt üst olan binlerce aileden biri. Ailenin biri polis, biri asker diğeri ise özel bir şirkette satış pazarlama alanında çalışan üç erkek kardeşi tutuklanarak cezaevine konuldu. Ablaları ise onlara yardım ve yataklıktan tutuklanıp bir ay hapse atıldı. “Her şey kardeşlerimin mesleklerinden KHK ile ihraç olması ile başladı” diyen Hilal, en büyük kardeşi Bilal’in polis memuru, onun küçüğü Ertuğrul’un teğmen olarak görev yaptığını en küçük kardeşi Ali’nin ise İzmir’de özel bir şirkette satış ve pazarlama işleri ile ilgilendiğini söylüyor.
DARBE GİRİŞİMİNİ EVDEYKEN TELEVİZYONDAN ÖĞRENDİLER
Yalçınkaya ailesi 15 Temmuz gecesi Gaziantep’teki evlerinde hep beraber oturdukları bir anda televizyondan darbe girişimi olduğunu öğreniyorlar. Kardeşi Ertuğrul’un o an hala ayağında alçı bulunduğundan bahseden abla Hilal Yalçınkaya, “Darbe haberlerini öğrendiğimizde hepimiz şok olduk” diyor.
“TEĞMEN KARDEŞİM AYAĞINDAKİ ALÇIYLA MI DARBE Mİ YAPTI”
Ertuğrul “Böyle bir darbe olamaz. Bize bir bildiri, bir genelge, bir haber gelmedi, hiçbir şey duymadık. Ne askeriyenin yaptığına dair ne de başka bir şekilde dış bir etkenle alakalı bize bir bildiri gelmedi” diyor ailesine. Daha önce Ankara’da 2 yıl Jandarma Komutanı Bekir Kalyoncu’nun yakın korumalığını yapmış Ertuğrul. “Kardeşimin ayağında alçıyla kalkıp da darbe yapacak bir hali yok ya” diyen abla Hilal Yalçınkaya, kardeşlerinin dosyasında darbe ile ilgili bir suçlama olmadığını, sadece ‘örgüt üyeliği’ suçlaması ile tutuklandığını belirtiyor.
ABLAYA; İKİ KARDEŞİNE ‘YARDIM VE YATAKLIK’ TAN TUTUKLAMA
Tutuklamalar üzerine anne ve baba Gaziantep’ten taşınıp Balıkesir’e yerleşiyor. Hem tutuklanan oğullarını her hafta görmek istiyorlar hem de kızlarını yalnız bırakmak istemiyorlar. Kardeşlerine ‘yardım ve yataklıktan’ cezaevine gönderilen Hilal Yalçınkaya “Hakime ‘ailemin bana ihtiyacı var, çalışmak zorundayım, babam çalışamıyor ve ben burayı kapatırsam çalışan insanlar da aç kalacak. Kardeşlerim çıktığında istikballeri ölmüş olacak’ dediğimde ‘içerde anlatırsın derdini’ deyip cezaevine gönderdiler. Bir aya yakın cezaevinde kaldım. Avukatım dilekçe yazarak tutukluluğuma itiraz etti, serbest kaldım” diye konuştu.
KARDEŞLERDEN İKİSİNİN EŞLERİ BOŞANIYOR BABALARININ EVİNE GİDİYOR: “BİZ POLİSE KIZIMIZI VERDİK İŞSİZE DEĞİL”
Ali ve Bilal cezaevinde iken eşlerinin boşanma davası açıp boşandıklarını anlatan KHK Mağduru Hilal Yalçınkaya yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Eşlerin ikisi de çocuklarını babalarına göstermiyor. Kardeşlerinin en son bir yaşındayken çocukları gördüğünü aktaran Yalçınkaya; Biz yeğenlerimizi görmek için mektuplar gönderdik, telefon etmeye çalıştık ve telefonlar yüzümüze kapatıldı. Hediye gönderdik, maddi destek olmak istedik. Bize her seferinde iki ailenin de söylediği şey ‘bizim sizin gibi teröristlerin parasına, hediyesine ihtiyacımız yok, siz önce kendi aç karnınızı doyurun’ oldu. Yeğenlerimi bize de göstermediler.” İhraçtan sonra, tutuklamalar olmadan önce baba eşler arasında ortayı bulmak istiyor. Gelinler ve aileleriyle görüşüyor. “Bizler bağlayıcı olmalıyız, çocukların arasını yapalım” diyor ancak Bilal’in eşinin ailesi “Biz bir polise kızımızı vermiştik, bir işsize değil” cevabı veriyor.
Dilerseniz programın tamamını buradan ⤵️⤵️ izleyebilirsiniz