DİSK Eski Genel Başkanı ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kani Beko, 150 bin kamu çalışanının mahkeme kararı olmadan ihraç edildiğini, bunu Kenan Evren diktatörünün bile yapmadığını söyledi.
Beko, “Memleketi dört yıldır OHAL KHK’ları ile yönettiler. TBMM’den yüzlerce torba yasa geçirdiler” dedi.
CHP 27. Dönem İzmir milletvekili DİSK Eski Genel Başkanı Kani Beko KHK TV’den Berna Kavaklı’ya konuştu. Sözlerine 5 Nisan 2017 yılında yapılan referanduma dikkat çekerek başlayan Kani Beko, şunları söyledi: ‘’Anayasa referandumu Türkiye’nin kırılma noktası oldu. Sandıklardan “hayır” oyu çıkmasına rağmen Yüksek Seçim Kurulu, halkın oylarını gasp etti. Mühürsüz oylar geçerli sayıldı. Referandumdaki maddelerden biri çok önemliydi. Orada Cumhurbaşkanı OHAL ilan edebilir, KHK’lar ile memleketi yönetebilir. Memleketi maalesef 4 yıldır OHAL KHK’larıyla yönettiler. TBMM’den yüzlerce Torba Yasa geçirdiler. Torba yasa değil çuval yasa oldu. Bu durum demokratik değil, Anayasa’ya da aykırıdır’’.
“BU AYIP BİR AN ÖNCE TEMİZLENMELİDİR”
150 bin kamu çalışanının mahkeme kararı olmaksızın ihraç edildiğinin, okullarda demokrasi, adalet, özgürlük isteyen öğrencilerin cezaevlerine gönderildiğinin altını çizen Beko, ‘’Binlerce yurttaş mahkeme kararı olmadan suçlu damgası yedi. Suçlu muamelesi görmeye de devam ediyorlar. Bunu Kenan Evren diktatörlüğü bile yapmamıştı. Hukuk devleti ilkesini ayaklar altına alan bu ayıp bir an önce temizlenmelidir. 20 Temmuz Darbesi’yle memleket yönetilmez’’ dedi. Beko, OHAL KHK’ları ile işten atmanın sosyal bir cinayet olduğunu mağdur olan binlerce insanın bir an önce işlerine iade edilmesi gerektiğini kaydetti.
“HAK İHLALİNDE DÜNYADA İKİNCİ SIRADAYIZ”
AİHM Baş Yargıcı Robert Spano’nun 2021 yılı adli yıl açılışındaki yaptığı konuşmada önemli bir noktaya temas ettiğini hatırlatan Beko, Türkiye’den gelen başvuruların bir önceki yıla göre yüzde 27 oranında artış gösterdiğini ve bu başvuruların çoğunun adil yargılanma hakkının ihlali ile ilgili olduğunu belirtti. Türkiye’nin insan hakları ihlallerinde birinci sırada olan Rusya’nın ardından geldiğini söyleyen Kani Beko, ‘’Bu Türkiye’nin bağımsız, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olmadığının bir işaretidir ve bağımsız olmayan yargının sonuçlarıdır. Türkiye bunu hak etmemektedir’’ diye konuştu.
“BUNCA YIL GEÇMESİNE RAĞMEN KOMİSYON BİR İŞ YAPMADI”
22 Aralık 2017’de çalışmalarına başlayan OHAL Komisyonu’nun verdiği kararların büyük çoğunluğunun “red” olduğunu ifade eden Milletvekili Kani Beko, komisyonun bunca yıl geçmesine rağmen kayda değer bir iş yapmadığını, zamanın uzun olmasından kaynaklı mağdur edilmiş bazı kişilerin de işe iadesinin gerçekleştiğini fakat işe başlayamadan vefat ettiğini aktardı.
“MAĞDURLAR MEDENİ HAKLARINDAN MAHRUM BIRAKILIYOR”
“Suçun şahsiliği” ve “masumiyet karinesine” de değinen Kani Beko, ‘’Suçun şahsiliği, kanunsuz suç ve ceza olamayacağı mahkeme kararıyla sabit olana dek herkesin suçsuz kabul edilmesi gerekmektedir. Kanuna aykırı delillerin kabul edilmezliği temel kurallardır. Bu basitlikte bir duruş bile Türkiye’nin bugün bu hale gelmesini engelleyebilirdi’. 15 Temmuz Darbe Girişimi’yle somut hiçbir ilişki kurulamamış olan bir kişinin ömür boyu ekonomik ve sosyal haklardan, dolayısıyla bunun sonucu olan medeni haklardan mahrum bırakılması bu hakların özüne dokunmuştur’’ ifadelerini kullandı.
“TOPLUMSAL MUHALEFET BİR ARAYA GELMELİ”
Konuşmasında OHAL ve KHK mağdurlarına da seslenen Milletvekili Kani Beko, ‘’Hukuk tanımaz bir siyasi iktidara karşı, toplumsal muhalefetin içerisinde demokrasi mücadelesi veren kurum ve kuruluşların bir araya gelmeleri gerektiği düşüncesindeyim’’ dedi. Hukuk Reform Paketi’ne de değinen Beko; yasama, yürütme ve yargının bağımsız olmadığı ülkede adil, barışçıl bir hukuk reformunun yapılamayacağını sözlerine ekledi.