672 sayılı KHK ile Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Kuran Kursu Öğreticisi olarak görev yaparken mesleğinden atılan Hülya Altuğ, KHK TV’den Berna Kavaklı’nın konuğu oldu.
Hülya, “10 çocuklu doğulu bir ailenin en küçük çocuğuydum. Çocuklar içerisinde okuyan sadece ben ve ablam olduk. Maddi manevi çok zor şartlarda okudum. İşim benim özgürlük alanımdı. Maddi manevi kendimi var ettiğim bir alandır hiç ihtimal vermediğim bir durum başıma geldi ve KHK ile işten ‘terörist’ yaftası ile atıldım. Ben de KHK ile o zaman yüzleştim. Böylece manevi olarak çok zorluk çektiğim iki yıl boyunca ailemin yanında yaşamak zorunda kaldım.” dedi.
Konuşmasının devamında Altuğ, “Ailem ile iletişim kanallarımız kopuktu. Hem doğulu olmamız hem de örf adet ve geleneklerimize göre kadın ve evin küçüğü olmamdan dolayı aileme yaptığım hiç bir açıklama yeterli olmadı. Çevrenin ve medyanın da etkisi ile birlikte de anne babam ve ağabeylerim beni çok fazla suçladılar. Algının ne demek olduğunu ben o zaman anladım. Yine de çocuğuna kapısını açmayan aileler vardı çevremde ve ben bunları gördükçe kendi halime şükreder oldum. Beş tane ablam var; bu süreçte onlar beni kucakladı. Zaman geçtikçe durum kanıksandı. Ailem ihraç sebebimin herhangi bir suç ile alakası olmadığını fark ettiler. Bir gün babama çalışmak istediğimi söyledim ve bu konuda bir bilgisi ya da iş fırsatı olursa bana söylemesini rica ettim. Babam bana ‘seni işe alarak kim başını yakmak ister ki’ dedi aslında babam haklıydı; KHK ile ben, hem mevcut işimden hem de ileride işe girme ihtimalimden men edilmiştim…” dedi.
Son olarak “Mücadele etmezsek kimse bize hakkımızı vermeyecek” diyerek KHK’lılara emek mücadelesi için çağrı yaptı.
Daha fazlasını KHK TV YouTube kanalından ⤵️⤵️ izleyebilirsiniz.
