“Artık susmaya dayanamıyoruz, adaletsizliğe, baskıya daha fazla boyun eğmediğimiz için buradayız”
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) yargıcı ve T24 yazarı Rıza Türmen’in Demokrasi İçin Birlik Meclisi üzerinden dile getirdiği önerinin ardından çeşitli demokratik kurum ve kişiler tarafından çağrısı yapılan Büyük Demokrasi Konferansı başladı. Rıza Türmen, “Bu buluşma yeni bir Türkiye programının da ipuçlarını veriyor. Bu konferans son değil başlangıçtır. Bugün neden buradayız, çünkü artık susmaya dayanamıyoruz. Çünkü adaletsizliğe baskıya daha fazla boyun eğmediğimiz için buradayız. Biz bunun için varız dediğimiz için buradayız” dedi.
“Bu ülkenin geleceğinde bizim de sözümüz var” diyerek bir araya gelenlerin buluştuğu Demokrasi Konferansı, İstanbul Yenikapı Dr. Mimar Kadir Topbaş Gösteri ve Sanat Merkezinde, 200’ü aşkın bileşenin katılımıyla başladı.
Evrensel’den Zeliş Irmak ve Şerif Karataş’ın aktardığı habere göre; konferans, Sanatçı Tilbe Saran’ın amaçlar ve hedeflere ilişkin sunumu ile başladı.
Saran, “Demokrasi çağırıyor, Deniz Poyraz çağırıyor, müsilaj için kıvranan Marmara, Ege çağırıyor, HES’ler ile kuruyan dereler çağırıyor, taş ocağı tehdidiyle inleyen İkizdere çağırıyor, Kazdağları çağırıyor. Sazlarını satan müzisyenler, tiyatroları kapandığı için Anayasa’nın sanatı koruyan maddesini hatırlatan tiyatrocular çağırıyor. KHK’lar, barış anneleri, Harbiye öğrencileri, savaşlardan kaçanlar, dükkanı kapanan esnaf, evine ekmek götüremeyen babalar çağırıyor, sağlık emekçileri çağırıyor, 128 milyar dolar nerede diyenler çağırıyor. Biz bunları duymaya ve yaklaşan baharı birlikte kurmaya geldik” dedi.
“Özgürlük, adalet, eşitlik, iş, aş ve ekmek taleplerinin temelinde demokrasi vardır” Açılış konuşmasını yapan Demokrasi İçin Birlik Sözcüsü ve eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen, “Bu konferans demokrasi, barış, özgürlük, eşitlik, iş, aş, ekmek ve adalet isteyenlerin konferansı. Bu konferans Deniz Poyrazların konferansıdır” dedi.
Türmen, “Bugün neden buradayız, çünkü artık susmaya dayanamıyoruz. Çünkü adaletsizliğe baskıya daha fazla boyun eğmediğimiz için buradayız. Biz bunun için varız dediğimiz için buradayız. Özgürlük, adalet, eşitlik, iş, aş ve ekmek taleplerinin temelinde demokrasi vardır. Kamusal alanlar iyice karanlıklaştı, bu konferansın amacı bir yandan karanlıkları aşmak sesi duyulmayanların sesini duymak; öte yandan bütün hak taleplerini, demokrasi çerçevesinde geliştirmek ve ülkeyi yeniden inşa edecek bir demokrasi talebi başlatmak. Bu buluşma yeni bir Türkiye programının da ipuçlarını bizlere vermektedir. Bu konferans son değil başlangıçtır. Bu konferanstan yeni bir Türkiye’nin inşası için kol kola yürüyüp haklarından yoksun bırakılanların, ezilenlerin başlattığı bir hareket geliyor. Siyasetin amacını değiştirmeyi hedefliyoruz. Halkın siyasetin öznesi olduğu yeni bir siyaset anlayışının gerçekleştirmesi gerekli diyoruz. Hep beraber birlikte yola çıkıyoruz. Bu konferans yola çıkışın ilk adımıdır. Hepimizin yolu açık olsun, hep birlikte yürüyeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Emek, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin birbirinin ayrılmaz parçası olduğuna inanıyoruz” Emek Bildirgesini sunan DİSK/Dev Yapı İş Sendikası Genel Başkanı Özgür Karabulut, “Emek, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin birbirinin ayrılmaz parçası olduğuna inanıyoruz. Bu inançla, insanca çalışma ve yaşam koşulları, eşit, özgür, barış içinde yaşadığımız bir ülke ve dünya için tüm direnenlerle mücadelelerimizi ortaklaştırmak için Demokrasi Konferansının aktif bir bileşeniyiz” dedi. Bilim akademi bildirgesinin sunumunu yapan Beyzade Sayın,
“Bilim-Akademi Çalışma Grubu olarak, Türkiye’deki tüm muhalif bilimcileri, üniversitelerde yaşanan tekno-kapitalist dönüşümü enine boyuna tartışmak, sorgulamak ve bir kolektif karşı irade oluşturabilmek adına bir araya gelmeye çağırıyoruz” dedi.
Kadınlar, ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz’ diye haykırdı Kadın sunumu sırasında kadınlar, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyiz sloganını haykırdı.
Kadın bildirgesini sunun Cemile Baklacı, “Eşit, özgür, şiddetsiz bir hayat mücadelesinde… Emek sömürüsüne, insanlık dışı yaşam ve çalışma koşullarına karşı mücadelede… Barış, eşit yurttaşlık, dil ve kimlik hakları için verilen mücadelede… Doğanın rant uğruna katledilmesine karşı mücadelede… Demokratik üniversite, bağımsız yargı, özgür sanat, engelsiz yaşam mücadelesinde… Mafyalaşmış, her türlü kirli ilişkiyi barındıran, sömürüye, soyguna, talana, ranta, erkek egemenliğine dayalı yönetim anlayışına karşı mücadelede… Demokratik bir ülke, iş, aş, eşitlik, adalet mücadelesinde… Kadınlar en önde…” dedi.
Daha fazlasını KHK TV YouTube kanalından️️ izleyebilirsiniz.