KHK’lı Öğretmen Çiğdem Sarı Nuray ❝Darbenin Faturasını Bize Kestiler❞

KHK TV

15 Temmuz sonrası ilan edilen KHK’lar sonrası işlerinden olan KHK’lı öğretmenler Çiğdem ve Levent Nuray çifti, süreç içinde evlendiler. Levent ve Çiğdem öğretmen “Şükürler olsun dimdik ayaktayız. Bizler suçlu değiliz. Sonuna kadar mücadeleye etmeye devam edeceğiz” diye konuştular.

15 Temmuz’un hemen ardından ilan edilen OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lar ile işinden edilen Çiğdem-Levent Nuray çifti yaşadıklarını KHK TV’ye anlattı.

25 yıl tarih öğretmenliği yapan Levent Nuray, ihraç edildikten sonra hem işini kaybediyor hem de maddi nedenlerle evliliği bitiyor. “Çok ağladım çok üzüldüm, ailem dahil hiç kimse yanımda olmadı” diyen Levent Öğretmen yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“İşimi kaybettikten sonra çok zor günler geçirdim. Bize terörist diyorlar oysa ben elime çakı dahi almamış bir insanım. Biz kaç yeri bombaladık, kaç kişiye suikast düzenledik, kaç asker-polis öldürdük, evimizde hangi silahlara rastladınız da bize terörist diyorsunuz? Bize sorguda bu tarz sorular sorulması gerekmez miydi? Ancak bu sorularla karşılaşmadık. Bana nerelerde okuduğumu, nerede görev yaptığımı sordular”

EŞİM MADDİ NEDENLERLE BENİ TERKETTİ

Ekonomik anlamda büyük sıkıntılar yaşadığını dile getiren Levent Nuray eski eşinin kendisini maddi nedenlerle terk ettiğini söylüyor. Kredi ile aldığı evini satmak zorunda kalan Nuray sözlerine şöyle devam ediyor:

“Bu süreçte ailem dahil hiç kimse yanımda olmadı. Eşim beni yüzüstü bırakıp gitti. Ben günlerimi hep ağlayarak geçirdim. Babam, maddi imkanları iyi olmasına rağmen bana hiç destek olmadı. Suçlu olmadığımı biliyor ve kabul ediyor ama buna rağmen bu süreçte hiçbir desteğini göremedim. Bunlar bana işimi kaybetmekten daha ağır geldi.

İnternet üzerinden bazı ürünler satarak geçimimi temin etmeye çalıştım. Daha sonra Çiğdem Hanım ile ikinci evliliğimi gerçekleştirdim. O da benim gibi KHK ile mağdur edilmiş biri. Şimdi bir çocuğum var. Tüm zorluklara rağmen hayatta kalmaya çalışıyoruz.”

Özel bir okulda anasınıfı öğretmeni olan Çiğdem Sarı Nuray, KHK ile okulu kapatılınca işini kaybediyor. 15 Temmuz haberlerini duyduktan sonra, darbe öncesinde yaşanan bazı olaylardan yola çıkarak başlarına gelecek felaketi az çok tahmin ettiğini dile getiriyor. Darbenin hemen ardından tutuklanan ve cezaevine götürülen Çiğdem Sarı Nuray, orada zorlu bir süreç yaşıyor. Ciddi sağlık problemleri yaşayan Çiğdem Öğretmen o anları şöyle anlatıyor:

DARBENİN FATURASINI BİZE KESTİLER

“15 Temmuz günü köprüde yaşananları televizyondan izledikten sonra çevremdeki insanlara “göreceksiniz bu darbenin faturasını bize kesecekler” dedim. Çünkü darbe öncesinde hep bir uğraş vardı. Okullar kapatılıyor, insanlar kendilerine yeni bir iş arıyor, herkeste bir telaş almış başını gidiyordu. Darbenin hemen ardından yolda yürürken bir araba yanıma yaklaştı ve benimle konuşmak istediklerini söylediler. Başta kapkaççı sandım, çantamı kaldırıp vuracaktım ki kimliklerini gösterdiler. “Seni almaya geldik” dediler. Arabaya bindim ve beni götürdüler. İfadem alınırken benden isim vermemi, onlarla işbirliği yapmamı istediler. Kabul etmedim. Ben işini yapan bir öğretmenim. Ne terörle ne de herhangi bir suçla ilişkilendirilmem söz konusu bile olamaz. Bizler suça bulaşmış insanlar değiliz.”

AİLEM İLE ZIT GÖRÜŞLERDEYİZ

Gözaltına alındıktan sonra ailesinin kendisini evlatlıktan reddedeceğini düşünen Çiğdem Öğretmen ailesinin bu konulara pek sıcak bakmadığını ve onlardan destek göremediğini ifade ediyor. Cezaevinde iken günlerce ailesinden haber alamadığını söyleyen Çiğdem Sarı Nuray sözlerini şöyle sürdürüyor: “Yaklaşık on gün boyunca ne ailem benden bir haber alabildi ne de ben onlardan haber alabildim. Artık beni sildiler, arayıp sormayacaklar diye düşünmeye başladım. Üzüntüden vücudumda yaralar oluşmaya başladı. Başta doktora götürülmedim. Daha sonra doktora götürüldüğümde ise detaylı bir inceleme yapılmadı. Bir iki tane krem verildi, bunları kullan hangisi iyi gelirse devam et dediler. Verilen kremler beni daha da kötüleştirdi. Böyle olunca dışarıya sevk edildim.”

KAZA GEÇİRDİM AMA DOKTORA GÖTÜRÜLMEDİM

“Hastaneye giderken yolda zırhlı araç ile kaza yaptık. Ben kolumu fena şekilde çarptım. Başlangıçta olayın sıcaklığından olsa gerek pek fazla bir acı hissetmedim ama ilerleyen dakikalarda kolum fena halde şişmeye ve ağrımaya başladı. Buna rağmen kolum doktora gösterilmedi. Kolumda kırık mı oluştu, çıkık mı hiçbir zaman öğrenemedim. Koğuşta zeytinyağı sürerek, bayat ekmeklerden hamur yaparak koluma kendimce tedavi uygulamaya çalıştım. Bu şekilde kolum iki ay içerisinde iyileşmeye başladı. Zorlu cezaevi sürecinden sonra Levent Bey ile tanıştık ve hayatlarımızı birleştirdik. Evlendiğimizde ev kuracak maddi imkanımız yoktu. Her şeye sıfırdan başlamamız gerekiyordu. Şu an evimizde bulunan ne var ise bizim gibi KHK’lı olan arkadaşlarımızın desteği ile alınmış eşyalar. Sonra eşim ile birlikte internet üzerinden satış yapmaya başladık.

Daha fazlasını KHK TV YouTube Kanalından⤵️⤵️ izleyebilirsiniz.

Bağımsız bir gazeteci olarak amacımız; dönemin sosyal hafızasını tutmak, insanlara KHK hukuksuzluğunu duyurarak bu ülkede KHK hukuksuzluğunun son bulmasına katkı sunmak.

Bu yolculukta bize katılmak ve KHK zulmünü duyurmak için
KHK TV’ye Abone Ol.

KHK TV; İnsan Haklarının Peşinde!