KHK’lı Psikiyatrist Prof. Dr. Hasan Herken, “Rüyalarımda en kötü kabuslarımda görsem inanmayacağım, göremeyeceğim şeylerle itham edildim” dedi.
Adını bilmediği bir KHK ile işinden atıldığını ifade eden Herken, “Er veya geç sonunda hukuk yolunu bulacak. Hukuk bu ülkeye geri gelecek, gelmek zorunda. Tıpta şöyle bir şey var ateş 42 dereceye çıkar, orda durma zamanı. Ya ölür ya normalleşir. Herkes hukuk çizgisine geri gelecek. Kimsenin insafına merhametine kalarak, onlardan af dileyerek bu iş olmaz yani. Hakkını talep edeceksin onlarda paşa paşa verecek. Amaç bizim üzerimizde korku iklimi oluşturmak. Oluşturdular da zaten, herkes korktu. Her zorluk bir başlangıç size level atlama fırsatı verir. İyi değerlendirirseniz level atlarsınız” dedi.
CEZAEVİNE ÇOK ŞÜKÜR Kİ “SİYASİ SUÇLU” OLARAK GİRDİK
“Cezaevine çok şükür ki siyasi suçlu olarak girdik. Allah korusun adi suçtan mı girseydik yani” diyen Herken, “Bugün Hz. Peygamber gelse ve çok güzel bir sistem kursa ben yine ona ‘bu kurduğun sistem yıkılacak” derim ona. Bu dünyanın kurulu düzeni böyle. Bu da geçecek kış kabul edin veya bir yaz sıcaklığı düşünün. Bu da geçecek fakat siz sağlığınızı yitirmemeniz lazım” diye konuştu.
VATAN, MİLLET, BAYRAK EDEBİYATI YAPANLAR MUTLAKA BİR ŞEYLERİ PERDELİYOR
Vatan kahramanlığı yapanlardan bıktıklarını söyleyen Herken, şöyle devam etti: “Vatan kahramanlarından bıktık. Türk olmayan Türkçülerden bıktık. Hiçbir zaman başkalarını itham eder tarzda Türkçülük yapmadım. Bu devletin gerçek sahibi benim. Ama gerekli gereksiz yerlerde yapanlar var. Vatan, millet, bayrak edebiyatı yapanlar mutlaka bir şeyleri perdeliyor. Ya da hak etmedikleri bir şeyi bu tür söylemlerle almaya çalışıyor.
SÜLALEMDE HİÇ KİMSENİN ADLİYE İLE İŞİ OLMADI
Bütün ailesinin eğitimli olduğunu ve hiçbir zaman adliyelik bir işlerinin olmadığını vurgulayan Herken, “Şimdiye kadar adliyeyle bir işimiz olmadı bu zamana kadar. Ne benim nede sülalemden birinin adliyeyle işi olmamıştır. Tabi en üst tepeden girdik adliyeye adli süreçlere, terörist olarak girdik. Tam alışık da değiliz buna” ifadelerini kullandı. 70 küsur öğretim üyesi arkadaşlarıyla tutuklandıklarını söyleyen Herken, şunları kaydetti: “Aynı üniversiteden 70 küsur arkadaşla tutuklandık. Aynı örgüttenmişiz öyle söylediler. Bu arkadaşların yarıdan fazlasını da tanımıyorum. Tıp fakültesindeki arkadaşları aynı yerde çalıştığımız için tanıyordum. Oturduk arkadaşlarla ya dedik hapishaneye düştük burada boş durmayalım. Hapishane müdürlüğüne dilekçe yazdık. Burada boş durmayalım hapishanedeki mahkûmlara sağlık taraması yapalım. Stresle başa çıkma eğitimi verelim. Dürtü kontrol eğitimi verelim diye başvurduk. Gardiyanlar dilekçeyi alıp okurken güldüler. Hapishane müdürüne aktarmışlar oda gülmüş. ‘bunlar daha ne olduğunu bilmiyorlar’ demiş. Bizde bilmiyorduk durumun bu kadar vahim olduğunu. Biz ülke kötü bir süreçten geçiyor. Herhalde her şey anlaşılır bizde geri döneriz. Kaldığımız yerden devam ederiz diye düşündük. O zaman o kadar kötü bir süreç ki şeytan yanımızda öğrenci kalacak kadar kötüymüşüz.”
Daha fazlasını KHK TV YouTube Kanalından izleyebilirsiniz.
Bağımsız bir gazeteci olarak amacımız; dönemin sosyal hafızasını tutmak, insanlara KHK hukuksuzluğunu duyurarak bu ülkede KHK hukuksuzluğunun son bulmasına katkı sunmak.
Bu yolculukta bize katılmak ve KHK zulmünü duyurmak için
KHK TV’ye Abone Ol.
KHK TV; İnsan Haklarının Peşinde!