KHK TVAhmet Erkan

Karadeniz’de bir köy…

Kocasından kalan fındık bahçesinden geçinen bir yaşlı kadın…

Hayatı acılarla geçmiş Havva nine asıl acı ve kederi ömrünün son baharında yaşıyor. Çocuk yaşta evlendirilir, uzun yıllar çocuğu olmayınca onuru kırılarak baba evine gönderilir.

Bu kez yedi çocuklu dul bir adama verilir.

Yıllarca üvey evlatlarına annelik yaparken kendi çocukları da dünyaya gelmeye başlar. İkinci evliliğinden üç kızı olur.

Yokluk ve yoksulluk içinde kızlarını okutmaya çalışır.

Kızlarından birini evlendirir diğerini nişanlar.

Hayatının en rahat en huzurlu geçmesi gereken göneminde birden bire her şey alt üst olmaya başlar.

Kızları “terör örgütü” suçlamasıyla kazandıkları hakların hepsi ellerinden alınır.

Oğlu kadar sevdiği damadı tutuklanır.

Kendiyle birlikte üç kızı ve 1 yaşında torunuyla ortada kalırlar.

Yaz ve kışın çile ve eziyet dolu Karadeniz’in sarp dağlarına kurulmuş köyüne dönmek zorunda kalırlar.

Havva nineye bir dokununca bin ahh çıkıyor.

“Müslüman Müslümana bunları yapar mı oğlum” diyor.

“Ağlamadığım gün gece yok, beş yılım böyle geçti. Allah sorsun, Allah’ından bulsunlar, evlatlarından, mallarından çeksinler” diye beduua ediyor.

Ağzından şu sözler dökülüyor Havva ninenin:

“Maphus hane çeşmesi yandan akıyor yandan

Aç kapıyı gardiyan ben de bezdim bu candan

Maphushane içinde holta vuramıyorum

Aç kapıyı gardiyan burda duramıyorum.”

Daha fazlasını KHK TV YouTube Kanalından izleyebilirsiniz.

Bağımsız bir gazeteci olarak amacımız; dönemin sosyal hafızasını tutmak, insanlara KHK hukuksuzluğunu duyurarak bu ülkede KHK hukuksuzluğunun son bulmasına katkı sunmak.

Bu yolculukta bize katılmak ve KHK zulmünü duyurmak için
KHK TV’ye Abone Ol.

KHK TV; İnsan Haklarının Peşinde!